Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

JÜPİTER' İN IO UYDUSU

Jüpiter’in volkanik olarak aktif uydusu Io çökebilir bir atmosfere sahip: Alınan yeni görüntüler uydunun sülfür dioksit olan örtüsünün her gün, uydusu olduğu gezegen olan Jüpiter’in gölgesine girdiği anda donduğunu ve çıktığında tekrar gaza dönüştüğüne işaret ediyor. Jüpiter’in beşinci uydusu ve Güneş sistemindeki volkanik olarak en aktif bünye olan Io, çok sayıdaki aktif volkanın bacalarından çıkan sülfür dioksit gazı ile dolu bir atmosfere sahip. Volkanlardan çıkan 1650 santigrat derece sıcaklığındaki gaz, uydunun yüzeyinden 480 kilometre yukarı kadar yükseliyor. Buna karşın uydunun yüzeyi dondurucu derecede soğuk ve hatta Jüpiter uydunun önüne geçerek güneş ışığını kestiğinde daha da soğuyor. Atmosferdeki donma da bu anda başlıyor! Southwest Research Institute (SwRI) araştırmacısı ve mevcut araştırmanın yazarlarından olan John Spencer konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Io’nun atmosferinin sürekli bir çökme ve düzelme içinde olduğunu; atmosferin büyük bir bölümünün de sülfü...

YILDIZ: VY CANİS MAJORİS

Vy canis majoris büyük köpek takımyıldızının içinde bulunan bir yıldızdır. Yarıçapı 2100 güneş yarıçapı genişliğine varan bu yıldız evrenin en büyük yıldızıdır. Yüzeyi yaklaşık güneşin yüzeyiyle aynı sıcaklıkta olan vy canis majoris ayrıca aydınlatma gücü en yüksek yıldızdır. Vy canis majoris dünyadan 4900 ışık yılı uzaklıktadır. Vy canis majoris o kadar büyüktür ki geceleri dünyadan çıplak gözle görülebilir. Bu kadar büyük bir yıldız olmasına rağmen yalnız bir yıldızdır.Çevresinde dolanan herhangi bir gezegen bulunmamaktadır. Vy canis majoris güneşin yerinde olsaydı yüzeyi satürnün yüzeyine değerdi. Işık hızı vy canis majorisin kuzey kutbundan güney kutbuna 8 saatte gidebilir vy canis majorisin içini doldurmak için 7.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000 dünya gerekir. Eğer saatte 1000 km hızla giden bir uzay mekiği vy canis majorisin etrafında bir tur atmak isteseydi bu tur yaklaşık 1100 yıl sürerdi.dünyanın nüfusu 7 milyardır.her insana eşit bir biçimde bu yıldızdan miras...

ASTRONOT NEDİR?

Uzaya gönderilen araçları kullanmak ve gerektiğinde uzayda ve dünya dışı gökcisimlerinde yürümekle görevlendirilen insan, uzay adamı. Astronot deyimi bilimsel literatüre 1959 yılında başlayan uzay çalışmalarıyla girmiştir. Ruslar ise astronot karşılığı olarak kozmonot kelimesini kullanırlar. Uzaya fırlatılan ilk araçlarda insan bulunmuyordu. Bu insansız uzay araçları yeryüzündeki üslerden idare ediliyor ve hareketleri tamamen elektronik haberleşme sistemleriyle ayarlanıyordu. Dünyamızın etrafında yörüngeye oturtulan uydulardan Venüs ve Mars gibi uzak gök cisimlerine gönderilen araştırma sondalarına kadar bir çok uzay aracı bu sınıfa girer Altmışlı yılların başında insanlı uzay uçuşları başlatılınca, Yuri Gagarin ve Alan Shepard uzaya giden tarihin ilk astronotları oldular. Yuri Gagarin Vostok, Alan Shepard Freedom-7 adı verilen ve günümüzde pek ilkel kabul edilen uzay araçlarıyla, yüzlerce kilometre yükseklikte dünya çevresinde dönmüşlerdi. Önceleri uzaya sadece bir astronot gönder...

GALAKSİ : SOMBRERO

Sombrero, ismini Meksikalıların geleneksel meşhur şapkasından alıyor. Çubuksuz sarmal sınıfında bir gökada olan Sombrero Messier kataloğunun 104. objesi (M 104) ayrıca NGC 4594 olarak da bilinyor. Bizden yaklaşık 31 ışık yılı (9.55 megaparsek) ötede, Başak takımyıldızı içersinde yer alıyor. 50.000 ışık yılı çapındaki bu galaksi, bizim Samanyolu gökadasının 3’te biri uzunlukta. +9 kadir parlaklığa sahip olan M104 amatör gökbilimciler için teleskopla kolay bir hedef. 11 Mayıs 1781 tarihinde Fransız astronom Pierre Méchain tarafından keşfediliyor. Méchain’in bir mektubunda bahsettiği cismi, J. Bernoulli daha sonra Berliner Astronomisches Jahrbuch’da yayınlıyor. Charles Messier M104 ile beraber 5 cisimi, Messier Kataloğu olarak bilinen listesine eklemek için not almış, fakat 1921’e kadar resmi olarak bu kataloğa eklenmediler. Önemli bir ayrıntı: gökadanın keşfedildiği tarihlerde henüz “gökada” keşfedilmemişti. Yani gökyüzünde bazı cisimleri keşfediyorlardı ancak bunların ne ...

GEZEGEN: MERKÜR

     Güneş’e en yakın gezegen olan Merkür’ün M.Ö. 3000 yılında Sümerler tarafından ilk defa gözlemlendiği düşünülmektedir. Merkür’de bir yıl 88 gün sürer, bir Merkür günü ise 176 Dünya gününe eşittir. Merkür, 4,879 kilometrelik çapıyla Güneş Sistemi’ndeki en küçük gezegendir. Merkür küçük bir gezegen olmasına rağmen Güneş Sistemi’nde Dünya’dan sonra en yoğun gezegendir. Merkür Güneş etrafında çok hızlı döndüğünden adını tüccarların tanrısı ve Roma tanrılarının habercisi olan “Mercury”den almıştır. Merkür’ün yerçekimi Dünya’dakinin yüzde 38’ine eşittir. Merkür, Güneş’e en yakın gezegen olsa da Güneş görmeyen tarafında ısı -170°C’ye kadar düşmektedir. Gezegenin hacminin yüzde 40’ını demirden oluşan çekirdeği oluşturmaktadır. Merkür’ün çok ince bir atmosferi ve zayıf bir manyetik alanı vardır. Şimdiye kadar sadece iki uzay aracı gezegeni ziyaret etmiştir. Merkür yüzeyinde diğer gezegenlerden daha çok krater bulunmaktadır.

(GÜNEŞ SİSTEMİ DIŞINDA ) GEZEGEN: PROXIMA B

Dünya’ya en yakın öte gezegen ‘yaşanabilir’ görünüyor. LiveScience’ın haberine göre, Dünya’da iklim değişikliğinin incelendiğine benzer bilgisayar simülasyonlarını kullanan bilim adamları, 2016’da keşfedilen Proxima Centauri b’nin yüzeyinde çok çeşitli koşullar altında yüksek miktarda sıvı halde su bulunabileceği, dolayısıyla canlı organizmalara ev sahipliği yapıyor olabileceği sonucuna vardı. Yüzeyinin bazı kesimlerinde açık okyanus bulunuyor   Bilim adamları, dev kıtalar, ince atmosferler, farklı atmosfer bileşenleri ve okyanusta tuz miktarında değişiklikler gibi birçok etkeni dahil ederek 18 farklı senaryonun simülasyonunu yaptı, hemen her model çalışmasında Proxima Centauri b’nin, yüzeyinin en azından bazı kesimlerini kaplayan açık okyanusa sahip olduğu neticesi elde edildi. ABD Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) Goddard Uzay Çalışmaları Enstitüsünden gezegen bilimci Anthony Del Genio, simülasyonların, öte gezegende yaşam şansının yüksek olduğunu ortaya koyduğunu ...

GALAKSİ : ANDROMEDA

Galaksinin kütlesini ölçmek için kullanılan yeni bir teknik en yakın galaktik komşumuza uygulandı ve Andromeda Galaksisi’nin, daha önce düşünüldüğü gibi Samanyolu Galaksisi’nden iki ila üç kat büyük olmadığı, yaklaşık olarak Samanyolu Galaksisi ile aynı büyüklükte olduğu bulundu.  Bu demek oluyor ki, yaklaşık 4 milyar yıl içinde iki galaksi birleştiğinde, Samanyolu Galaksisi daha önceki modellerin söylediği gibi Andromeda Galaksisi tarafından tamamen yutulmayacak. Radyo Astronomi Araştırmaları Uluslararası Merkezi ‘nden (International Centre for Radio Astronomy Research) astrofizikçi Prajwal Kafle tarafından yönetilen ekip, Andromeda Galaksisi’nin kütlesinin Güneş kütlesinin yaklaşık 800 milyar katı olduğunu buldu, bu ölçüm aynı zamanda güneşsel kütle ölçümü olarak da biliniyor. Galaksinin içinden, kendi galaksimizin fiziksel boyutlarını ölçmek oldukça zor ancak araştırmacılar makalelerinde, astronomların kendi galaksimizin kütlesinin 800 milyar ile 1.2 trilyon güneş kü...

GÜNEŞ TUTULMASI NEDİR?

Güneş tutulması, Ay'ın yörünge hareketi sırasında Dünya ile Güneş arasına girmesi ve dolayısıyla Ay'ın Güneş'i kısmen ya da tümüyle örtmesi sonucunda gözlemlenen doğa olayıdır. Tutulmanın olması için Ay'ın yeniay evresinde olması ve Dünya'ya göre Güneş ile kavuşum halinde olması, yani yörünge düzleminin Dünya'nın Güneş çevresindeki yörünge düzlemi ile çakışması gerekir. Bir yıl içinde Ay, Dünya çevresinde yaklaşık on iki kez dönmesine karşın, Ay'ın yörünge düzlemi ile Dünya'nın yörünge düzlemi arasında beş derece kadar bir açı olması sonucu, Ay her defasında Güneş'in tam önünden geçmez ve dolayısıyla bu çakışma seyrek olarak oluşur. Bu yüzden, yılda iki ile beş arasında güneş tutulması gözlemlenir. Bunlardan en çok ikisi tam tutulma olabilir. Güneş tutulması Dünya üzerinde dar bir koridor izler. Bu yüzden herhangi bir bölge için güneş tutulması çok ender bir olaydır. Güneş tutulması, tam tutulma zamanı dışında asla çıplak göz ile izlenmemelidi...

HALKA NEDİR?

Güneş sisteminde bulunan ve büyük kısmı gazlardan meydana gelmiş dört gezegen: Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün. Satürn’ün ismi geçince akla ilk gelen etrafındaki o muhteşem halkalar (rings) oluyor. Dünya’dan basit bir teleskop ile baktığımızda görebileceğimiz bu halkaları astronomlar A, B ve C şeklinde 3 gruba ayırırlar. A halkası en dışta bulunur ve B halkası arasında Cassini Ayrımı diye adlandırılan bir boşluk vardır. A halkasının yarı çapı Satürn’ün yaklaşık 2-2.3 katı kadardır. B halkası ise ortada bulunur ve en parlak görünüşe sahiptir. C halkası ise en iç kısımdadır ve soluk bir rengi vardır. Bu halkalar dışında daha yakından bakıldığı zaman 4 adet daha halka görülür ve D, E, F, ve G şeklinde isimlendirilir. Halkalar Satürn’ün ekvator çizgisi etrafındadır ve gezegenin kendi etrafındaki dönüş ekseni eğik olduğu için yerküremizden bakıldığı zaman farklı görünebilirler, buna bağlı olarak parlaklıkları da değişebilir. Bazı zamanlarda halkalar bakış açımıza tam yatay denk g...

JÜPİTERİN UYDUSU :IO

Jüpiter’in volkanik olarak aktif uydusu Io çökebilir bir atmosfere sahip: Alınan yeni görüntüler uydunun sülfür dioksit olan örtüsünün her gün, uydusu olduğu gezegen olan Jüpiter’in gölgesine girdiği anda donduğunu ve çıktığında tekrar gaza dönüştüğüne işaret ediyor. Jüpiter’in beşinci uydusu ve Güneş sistemindeki volkanik olarak en aktif bünye olan Io, çok sayıdaki aktif volkanın bacalarından çıkan sülfür dioksit gazı ile dolu bir atmosfere sahip. Volkanlardan çıkan 1650 santigrat derece sıcaklığındaki gaz, uydunun yüzeyinden 480 kilometre yukarı kadar yükseliyor. Buna karşın uydunun yüzeyi dondurucu derecede soğuk ve hatta Jüpiter uydunun önüne geçerek güneş ışığını kestiğinde daha da soğuyor. Atmosferdeki donma da bu anda başlıyor! Southwest Research Institute (SwRI) araştırmacısı ve mevcut araştırmanın yazarlarından olan John Spencer konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Io’nun atmosferinin sürekli bir çökme ve düzelme içinde olduğunu; atmosferin büyük bir bölümünün de sülfür...

KRATER NEDİR?

Yanardağ ağzıdır. Dıştan daire biçiminde görülür. İç kısmına doğru daralır. Genel durumuyla bir huniye benzer. İç kısımdan lavları taşıyan yanardağ bacası burada sonlanır. Esas kraterden ayrı olarak bazı yanardağ konilerinde yan bacaların ağızlarında da küçük kraterler bulunur. Şiddetli püskürtmelerden sonra kraterin biçimi bozulabilir ve bir at nalı şeklini alır. Sönmüş yanardağların kraterlerinde göller meydana gelebilir. Bunlara da, «krater gölü» denir.  Kraterin şekli ve ebatları, yanardağın püskürttüğü lavın yapısına ve yanardağın etkinliğine göre değişmektedir. Kül, cüruf ve asit lavlar çıkaran yanardağların kraterleri çoğunlukla huni veya köse şeklindedir. Bazaltlı lavlar çıkaranlarınki ise, genelde leğen veya çanak şeklinde olur. Kraterlerin iç kenarları, dış yamaçlarından genelde daha diktir. Kraterlerin bazıları iç içe olabilir. Bunlar tek bir püskürmenin ürünü değildir. Kraterlerin büyük ebatta olanlarına kaldera denir. Bunun en büyük özelliği, genişliğinin derinliği...

SAMANYOLU GALAKSİSİ NEDİR?

Samanyolu , büyük bir grup galaksinin parçası olan bir galaksidir. Bilinen evrende milyarlarca galaksi vardır, ama Samanyolu özellikle önemlidir çünkü Güneş Sistemi'ni içinde barındırır. Samanyolu, gece gökyüzünde Yer'den bir ışık ipi gibi görünür. Aydınlık kasaba ve şehirlerde görmek zordur ama daha karanlık bölgelerde daha iyi görünür. Samanyolu, dünyanın heryerinden görülebilir. Samanyolu'nun düzlemi, Yer'in yörüngesinden 60 derece daha eğiktir. Samanyolu Scoripus, Ara, Norma, Triangulum Australe, Circinus, Centaurus, Musca, Crux, Carina, Vela, Puppis, Canis Major, Monoceros, Orion and Gemini, Taurus, Auriga, Perseus, Andromeda, Cassiopeia, Cepheus & Lacerta, Cygnus, Vulpecula, Sagitta, Aquila, Ophiuchus, Scutum ve Sagittarius gibi birçok popüler takımyıldızın içinden geçer. Samanyolu, Sagittarius yönünde bakınca en parlak görünür. Samanyolu, Crux takımyıldızının en güneyinden geçer ve Yer'in ekvator düzleminin yüksek eğiminin üstünden geçer. Samany...

GEZEGEN: VENÜS

Yüce Allah teala hazretleri Evreni öyle bir intizamla yaratmıştır ki; her şey yerli yerindedir. Güneş ve aydan sonra en parlak gezegen hakkında bilgileri bir araya getirmeye çalıştığımız yazımızı internet ortamından topladık ve sizin beğeninize sunduk. Güneşe en yakın ikinci gezegen olan Venüs’le Güneş arasındaki uzaklık, Güneş’le Merkür arasındaki uzaklığın iki katından daha fazladır. Buna rağmen, Venüs’ün yüzeyi Merkür’ün yüzeyinden daha da sıcaktır. Yılın belirli dönemlerinde, Güneş doğmadan hemen önce, ya da battıktan sonra, çıplak gözle rahatlıkla görülebilir. Pek çok kimse, ona sabah ya da akşam yıldızı demektedir. Yörüngesinde dolanırken, Dünya’ya en yakın konumuna geldiğinde, Güneş ve Ay’dan sonra gökyüzündeki en parlak cisimdir. Venüs, iç gezegen olduğundan, Dünya’dan teleskopla bakıldığında, Ay gibi evreler gösterir. Kütle, yoğunluk, atmosferin varlığı ve Güneş’e yakınlığı bakımından, Dünya’nın benzeri, hatta ikiz kardeşidir diyebiliriz. Venüs’ün Kimlik Kartı Kütle...